Üniversite öğrencileri engelli çocuğa yürüme arabası almak için kermes düzenleyip elde edilen gelirle arabasını aldılar

Engelli Selim’in babası Mustafa Çakar’ın sosyal medyadan yaptığı yardım çağrısına duyarsız kalmayan öğrenciler, örnek bir dayanışma örneği sergiledi. Sakarya Üniversitesi bahçesinde bir kermes düzenleyen öğrenciler, kermesten elde edilen gelirle Onur Selim için bir adımlamalı scooter ve bir engelli bisikleti temin etti. Aldıkları araçları Sakarya Serdivan İlçesinde bulunan, Onur Selim’in evine giderek teslim eden öğrenciler, küçük çocuğun sevincine ortak oldular. Bu anlamlı yardım faaliyeti, UNESCO çatısı altında yürütülen Gençlik ve Gönüllülük Dersinin toplumsal farkındalık yaratma yönünde gerçekleştirdiği çok sayıda başarılı çalışmadan sadece biri olarak dikkat çekti. Sakarya Üniversitesi öğrencileri, hem bireysel duyarlılıklarını toplumsal faydaya dönüştürdü hem de gönüllülüğün bir yaşam biçimi olduğunu bir kez daha gösterdi. Üniversite öğrencisi Burcu Perçin, ben seçmeli bir ders alıyorum gençlik ve gönüllülük diye. Onun vesilesiyle buraya geldik. Ben de kendi adıma makarna salatası yaptım. Onun dışında arkadaşlarım da herkes evinden küçük küçük bir şeyler yapıp getirdi. Bazıları taş boyama yapıyor, bazıları origami yapıyor. Aslında hangimiz içimizden, elimizden ne geliyorsa onu yapıyoruz. Küçük katkılarla aslında bir şeyler yapmaya çalıştık. İyilik paylaştıkça çoğalıyor ve amacımız engelli arkadaşımıza yemek sandalyesi alabilmek. Umarım bir an önce alabiliriz dedi.  Üniversite öğrencisi Cansu Dil, aile sosyal medyadan hocamıza ulaşıyorlar. Hocamızın da doğrultusunda bizler bir kermes düzenledik. Evde yaptıklarımızla, kendi imkanlarımızla bir kermes düzenledik. Kermesle yiyecekler, ürünler vs. satarak Onur'un yürütecinin ücretini karşılamaya çalıştık kendimizce. Arkadaşlarımızla ev birliği olduk. Gönüllü bir şekilde ürünlerimizi sattık ve Onur'un tekerlekli sandalyesinin, daha doğrusu yürütecinin ücretini karşılamaya çalıştık kendi imkanlarımızla, ücreti toparladıktan sonra Onur'un yürütecini aldık ve getirdik. Ailemize teslim ettik. Şu an Onur'un mutluluğunu burada yaşamak bizi çok heyecanlandırdı dedi. Baba Mustafa Çakar, ben sosyal medya üzerinden arkadaşlara ulaştım, gördüm. Onlar da sağ olsunlar hiç kayıtsız kalmadılar. Hemen bizimle iletişime geçtiler. Bizim de o ara bu yürüteci görmüştük. Onu almayı düşünüyorduk. Nasıl yaparız, nasıl ederiz derken arkadaşlarımız sağ olsunlar bizim için bir kermes düzenlediler. çok kısa sürede de yani bizim tahmin ettiğimizden de çok daha kısa sürede de getirdiler bugün buraya. Yani herkese çok teşekkür ediyoruz. Başta Abdullah hocamıza çok teşekkür ediyoruz. Diğer öğrenci kardeşlerimize çok teşekkür ediyoruz. Yani bir kere bizim için bu kadar şey yapmış olmaları bizim için çok müthiş bir olay yani. Gerçekten yani yapmış olmaları bir kere en başta yapmış olmaları bile hani niyetleri bile bizim için çok önemliydi. Yani yalnız kalmadığımız, yalnız olmadığımızı hissetmemiz bizim için çok önemli. Çünkü gerçekten bizim gibi aileler bu konularda çok yalnız kalıyorlar. Yani bizim çocuğumuz şu an dört yaşını dolduracak. Evet dört yaşını dolduracak. Biz bir yaşına yakın zaten epilepsi tanısı aldık. Epilepsi, serebral palsi var bizim çocuğumuzda rahatsızlık olarak. Bizim çocuğumuzda şu an mesela baş kontrolümüz zayıf. İşte ellerimizle ayaklarımızla kasılmalarımız var. Epilepsimiz var. Şu an Allah'a şükür o kadar hani epilepsi konusunda ilaçlarımızı kullanıyoruz. Fizik tedavimizi alıyoruz. Devletimiz sağ olsun bazı imkanlarından faydalanırız. Ama işte bu tarz şeylerde bizde yetersiz kalıyoruz dedi. Sakarya Üniversitesi Öğretim Görevlisi Abdullah Şenaslan, aile ilk bizim kurumsal sosyal medya hesabımızdan bizlere ulaştı ve 4 yaşında engelli bir oğlunun olduğunu bizlere söyledi ve bunun da alınması gereken aletlerin olduğunu söyledi. İlk başta bizim bu kadar gücümüzün olmayacağını düşündük ama oturup öğrencilerimle birlikte bir protokol yaptık. Bu protokolde 4 gün boyunca Sakarya Üniversitesi bünyesinde bir kermes düzenledik.  Bu kermeste önemli olan şuydu, öğrencilerin kendi öz sermayelerinden getirmiş olduklarıyla birlikte bu kermesi yaptık. Evde poğaçasını yapan, evde kısırını yapan, evde salatasını yapan getirdiler ve o gün orada satmamızla birlikte 4 gün boyunca çalıştık ve 4 gün üzerine bu kardeşimize 2 tane araç aldık. Ve bununla da birlikte kalmadığı toplumsal katkı bakımından, yerele katkı bakımından ve dezavantajlı bireylerin topluma katkısı bakımından çok büyük bir proje olduğunu düşünüyoruz.  Ve bu noktada da tekrardan topluma katkı, yerele katkı ve dezavantajlı bireyleri topluma katkı noktasında çalışmalarımız devam edecektir. Bugün 2 yıl üstüne sosyal sorumluluk projesinin en önemlisini hayata geçirmiş bulunuyoruz. Bununla acayip gururluyum, acayip mutluyum. Düşünsenize yerele bir çalışma yapmışız, bunu bir ders çatısı altında yaptık. Biz bir kurum değiliz, hiçbir şey değiliz. Sadece üniversitede okutulan bir dersiz ve üniversitede okutulan bir dersten böyle bir proje çıkıyor. Böyle yüksek meblağlı bir proje. Ve hiç kimseden hiçbir destek almadan bu çalışmayı yapıyoruz. Bence en büyük, en güzel başarı budur diye düşünüyorum dedi.